(Pülümür Haber)

Pülümür Buyer Baba Gölü’ne yol  projesiyle ilgili yazı dizimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. 7 Aralık’ta  yayımladığımız yazıda  (https://pulumur.org/2023/12/07/pulumur-buyer-baba-golune-yol-yapimi-tartismaya-yol-acti-1/),  Pülümür Buyer Baba Gölü’ne yol projesinde sona gelindiği, göle yaklaşık 700 metre kala, soğuk kış koşullarından dolayı  çalışmalara ara verildiği  belirtilmişti. Yazıda,  bölge insanınca kutsal mekânlardan biri olarak görülen gölde bazı dinî ritüellerin gerçekleştirildiği, eski kuşakların, göle,  yalın ayak yürüyerek ulaştığı hatırlatılmıştı. Sözü edilen yazıda, gölün siyasi istismar konusu yapılmaması gerektiği de vurgulanmıştı. Yazımızın bugünkü bölümünde, iyi niyetle başlatıldığı düşünülen çalışmaların yaratabileceği sorunlara dikkat çekilmesi amaçlanmaktadır.

Pülümür Buyer Baba Gölü’ne Hınzori güzergâhından yaya ulaşılabiliyor (Doğa talancılarının tercihi!).

SORULAR  SORULAR SORULAR

Pülümür Buyer Baba Gölü’ne yol çalışması ile ilgili  yanıtlanması gereken sorular şöyle sıralanabilir:  

1-Buyer Baba Gölü yolu, kim ya da kimler için yapılıyor?

Daha doğrusu,  o yola kimler ihtiyaç duyuyor?

İnancı gereği yılda bir kez gölü ziyaret eden  yöre insanı için yapıldığını düşünmek gerçekçi görünmüyor. Çünkü bölge insanı, zor koşullar altında göle ulaşmayı inancının gereği olarak görüyor. Yalınayak yürüme geleneği,  dinî ritüellerin bir parçası  olarak değerlendiriliyor. Araba,  yalın ayak yürüme geleneğinden gelenlerin talebi olarak  görülebilir mi?

Buyer Baba yolu, yılın sadece birkaç ayında,  uygun iklim koşullarında kullanılabilir.  Yolu dayatan bir zorunluluktan, söz gelimi  sağlık vb.,  söz edilemez.  Pülümür köylerinin en canlı yıllarında bile akla gelmeyen yolun, bölgenin âdeta insansızlaştığı koşullarda  gündeme getirilmesi, şaşırtıcı değil mi? Yol çalışmalarının başlatıldığı Ovacık Yalmanlar köyü tamamen boşalmış durumda. Göle komşu  Pülümür Sarıgül  köyünde  ise sayılı sayıda aile yaşıyor. 

Tozlu yayla yollarında kim bilir kaç kuşağın hatıraları saklı.

 2- Yol güzergâhı araştırması  yapıldı mı? Zorunlu iki nokta arasında ayrıntılı çalışma yürütüldü mü?

Yol yapım çalışmalarının, kamu denetimi altında yürütülmesi yasal zorunluluklardan.  Uygun güzergâh,  zorunlu iki nokta arasında ayrıntılı çalışma yürütülmesini gerektirir.  Söz konusu çalışma, ne zaman ve kimler tarafından yapıldı?

 3- Trafik, jeolojik ve  zemin, arazi engebesi etütleri yapıldı mı?

Yol, mühendislik ve mimarlık işidir. Yol yapım çalışmaları, tek başına iş makinesi operatörüne bırakılamayacak kadar zor ve karmaşıktır. Buyer Baba yol yapım çalışmalarına başlanmadan önce trafik, jeolojik ve zemin, arazi engebesi etütlerinin yapılması gerekirdi.  Sözü edilen çalışmalar ne zaman ve kimler tarafından yapıldı?

4- Buyer Baba Gölü, yoğun insan ve araç trafiğinin yarattığı kirlilikle başa çıkabilir mi?

Çıkamaz! Göller,  kirlenme potansiyeli en yüksek su kaynaklarıdır. Göle kolay ulaşım, insan ve araç hareketliliğini artırarak, kirlilik için elverişli koşullar yaratır. Kolay ulaşılabilen alanlarda gözlenen çevre kirliliğinin bir benzerine de  gölde rastlanabileceği  söylenebilir.  Kimyasal kirliliğin, uzun vadede gölü ‘ölüme’ sürükleyeceği öngörülmektedir. Gölün, kolay ulaşımın yarattığı araç ve insan trafiğinden olumsuz yönde etkilenmesi beklenmektedir.

Yol, uygarlığın yanı sıra, yıkım da demektir!

Pülümür Buyer Baba Gölü ve çevresine zarar verebilecek girişimlerden kaçınılmalıdır.

5- Yoğun ziyaretçi akınından kaynaklanan temel gereksinimler, gölü nasıl etkiler?

Ulaşım kolaylığının, göl ve çevresine olan ilgiyi artırarak, ziyaretçi sayısında  artışa yol açması  kaçınılmaz gibi görünüyor. Bölgede saatlerce zaman geçiren ziyaretçilerin tuvalet vb. temel gereksinimleri için nasıl bir çözüm üretilecek? Gözyaşlarının  akıtıldığı gölün kıyısında  tuvaletler mi inşa edilecek? Tuvalet atıkları nereye akıtılacak? Doğada çözünemeyen temizlik maddeleri ne olacak? 

6- Gölün dışında kalan alanlar, yoldan nasıl etkilenir?

Pülümür Buyer Baba Gölü ve çevresi,  dağkeçileri başta olmak üzere, eşine ender rastlanan canlılara ev sahipliği yapıyor. Yolla, bölgeye özgü bitki çeşitliliği  ve  yaban hayat, tehdide açık hâle getiriliyor. Kontrolü güç yaylalar, doğa düşmanlarının ayakları altına seriliyor.  Yasak olmasına karşın, Pülümür ve Munzur Vadilerinde zamansız sarımsak toplanmasına engel olunamadığı gerçeği, yolla birlikte Pülümür yaylalarını bekleyen tehlikenin de  ipuçlarını veriyor.

Yaylalar, doğayı talan edenlerin insafına terk ediliyor!

Pülümür Kocatepe köyü, yoğun trafik ve olağan dışı hareketlilikten olumsuz yönde etkilenmesi beklenen köylerimizden

7- Buyer Baba yolu, çevre köyleri de etkiler mi?

Buyer Baba’ya, Pülümür ve Ovacık grup köy yollarından ulaşılabiliyor. Kara yoluyla ulaşımın yaratabileceği yoğunluktan, Pülümür ve Ovacık’ın, yol güzergâhına yakın köylerinin olumsuz yönde etkilenebileceği düşünülmektedir. İnsan ve araç sayısında yaşanabilecek artışın,  köylerde  kirlilik, gürültü  ve  güvenlik sorunlarını tetikleyebileceği belirtiliyor. 

Pülümür Kırmızköprü’yü Kocatepe’ye bağlayan grup köy yolu, magandaların talimgâhı hâline  gelebilir. Yol güzergâhı üzerinde yer alan Mezra, Kovuklu, Boğalı, Kocatepe ve Sarıgül köyleri, olası risklerle karşı karşıya kalabilir. Köyler, trafik başta olmak üzere, olası güvenlik sorunlarıyla yüz yüze kalabilir.

Pülümür Buyer Baba Gölü’ne yol projesi, doğayı yıkıma uğratma sürecinin ilk adımıdır.

 8- Uzun vadede başka ne gibi tehlikelerden söz edilebilir?

‘Kutsal mekâna yol’ projesinin, ilerleyen yıllarda ‘turizm’, ‘madencilik’ vb. yeni nesil talanlara  zemin hazırlayacağı öngörülebilir. ‘Dersim sevdası’nı kişisel çıkarları için kullananların, bölgeye ve bölge insanına en küçük katkısı olmayan işletmeler için şimdiden fırsat kolladığı tahmin edilebilir.

9- Gölde boğulma vakalarıyla karşılaşılabilir

Kutsal sayılan gölde  yüzülmez. Bölge insanı,  Buyer Baba Gölü’nde yüzmez.  Gölü tanımayan bazı ziyaretçilerin gölde yüzme olasılığı yabana atılamaz.  Yöre insanının tepkisine yol açabilecek bu durumun, boğulma riskini  de beraberinde getireceği  tahmin edilebilir.  Gözden uzak, herhangi bir güvenlik önleminin olmadığı gölde yaşanabilecek boğulma vakalarına karşı nasıl  bir önlem alınacak?

10- Ayder Yaylası’ndan çıkarılacak dersler

Rize Çamlıhemşin Ayder Yaylası,  yolun, doğa harikası bir  bölgede yarattığı yıkımı görmek bakımından öğreticidir. Otel, pansiyon ve restoran çöplüğüne çevrilen yayla âdeta ölüme terk edilmiştir.

Yolu her koşulda uygarlıkla özdeşleştirmek, akla ve bilime aykırıdır. Kültür ve doğa varlıklarına zarar veren, doğayı yıkıma sürükleyen yol, felaket demektir.

Her yere araçla gitme, gösteriş vb. davranışlar,   az gelişmiş ülke insanına özgüdür.

Türkiye, az gelişmiş ülke  psikolojisinin yarattığı  toplumsal iklimden kurtulmaya mecburdur.

Buyer Baba Gölü’nü araç trafiğine açmak, bir tür intihardır.  Doğa dostu Pülümürlülerin ve duyarlı  kamu yöneticilerimizin,  bölgeyi adım adım ölüme sürüklemesi kaçınılmaz görünen  yol projesine karşı somut tavır alması,  vatanseverlik gereğidir.  

Vatan savunması,  ormanların, yaban hayatın, endemik bitkilerin korunmasıyla başlar!  

(Pülümür Haber, 10 Aralık 2023)

Yazı dizimizin 3. bölümünde alan uzmanlarının,  muhtarların, kitle örgütü yöneticilerinin ve bölge insanının görüşlerini paylaşacağız.

1 thought on “PÜLÜMÜR BUYER BABA GÖLÜ’NE YOL(2): GÖLÜ VE DOĞAL YAŞAMI BEKLEYEN TEHLİKELER  

  1. Dersim kızılbaş inancı içerisinde sıklıkla görülen su gözeleri ve yüksek dağ dorukları kutsiyeti hepimizin bilgisi dahilindedir.Bu mekanlar yıllarca yakarışlarımız,dileklerimiz ve adaklarımızın yeri oldular.Özellikle Düzgün Bava ve Buyerê bu mekanların başında gelen kutsal alanlarımızdandır.İnanç turizminin yoğunlaştığı son yıllar da ,bu mekanlara ulaşımda bazı kolaylaştırıcı gibi görünen adımlar atılsa da, beraberinde tartışmalara da yol açtığı ayrı bir gerçektir.Düzgün baba yolunda bir Cemevi yapımı sonrasında tırmanma merdivenleri, son olarak da Hasret Gültekin Yontusu(Heykel) tartışmaları yaşandı.Tırmanma merdivenlerinin kullanılmasında ki sorun dışında:”İnsanlar bu yolu yalınayak çıkarlardı, bunlar gereksizdir” gibi yaklaşımılarda oldu.Geleneksel olarak bu söylenenler doğru olsa bile,Bilimsel yaklaşımı hep önde gören bir inanç olan Alevilik,yaşamı kolaylaştıran hiç bir yaklaşımı reddetmez.Ancak burada bir parantez açma ihtiyacı duymalıyız.İnanç turizmini yoğunlukla Ülke metropolleri ve Başka ülkelerde yaşayan Emekli yaş almış insanlarımız kullanmaktadır.O halde bunların bu gezi yaşamını kolaylaştırmak gerekmez mi ? Bu nedenle böylesi çabaları reddedemiyorum.Ancak bu iyi niyetli yaklaşımımı sorgularken görüyorum ki, insanların yaşamını kolaylaştırmak için çıkılan yolda, doğa talancılarının işini daha çok kolaylaştırdığımızı görüyorum.mevsimi geldiğinde, mantar, sarımsak,ışkın, hêluğe ve benzeri ürünler için çevre illerden dizi dizi araçlarını resimini şimdiden görüyorum.Bunu geçen baharda Pülümür Karagöl’ köyüne doğru yaptığımız gezi de 21,23 ve 12 plakalı boş miktarda araçla karşılaşmış,tek bir mantar görmeden geri dönmüştük.Bu nedenle yeterli önlemler alınmadan yapılacak böylesi işler, amacını aşarak talancılara can simiti gibi gelir.Üstelik doğa kirliliği de cabası…Bu kirliliğin ayak izini köyüm Salördek de görüyorum.Ekim-Kasım aralığında doğanın sunduğu cömertliği görmek için gelenlerin yol açtığı kirliliği herkes rahatlıkla görür.Aynı Tehlikeyi yarınlarda Buyerê de görmek pekala mümkündür.Kutsallığın arkasına sığınılarak bazı kolaylaştırıcı adımların atılmasını eleştirmeyi doğru bulmasam da, yazıda sıralanan soruları da yabana atmıyorum.Yerel yöneticiler ya da inanç kurumları başta olmak üzere demokratik kurumlar, ortak akılla yeterli önlemler almadan, bu adımlar atılmamalı.İlerleyen yaşımız nedeniyle bu mekanları özlüyor ve görmek istiyoruz ancak bu mümkün olmuyor.Geçtiğimiz yazda her metre karesinde anılarımızın ayak izinin olduğu yaylamıza(Korte) çıkmayı denedim.İnişte kaç kez düştüğümü, yere secde ettiğimi😊 ben bilirim.Buyerê Yol yapıldığı haberini Hüseyin öğretmenden (Canerik) öğrendim ve bu yazıyla birlikte bilgilendim.Belirttiğim gibi toptan yasakçı bir yaklaşımım yok.Yıllarca bu coğrafyadan uzaklaşmış, ekonomisini düzeltmiş , bu günde geçmişinin ve inancının sürdürücüsü olma hedefiyle gelen Can’larımızın sağlık sorunları nedeniyle, kolaylaştırıcı adımlar iyi niyeti ama yeterli değil.Önlemler alınarak,talancılara ve kirleticilere caydırıcı önlemler alabiliyorsak evet derim.Tersi durumda aman aman biz almayalım demek istiyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir