SITKI AY VE TORUNU

(Pülümür Haber)

Takvim yaprakları 1978’i gösteriyordu. Millî Eğitim Müdürlüğünce bir öğretmen hakkında yürütülen soruşturma raporu, kurulda görüşülüyordu. Soruşturmanın konusu, Rus klasikleriydi. Muş’ta görevli bir köy öğretmeni, Kastamonu’da yatılı okuyan  arkadaşına mektup yazmış, Rus klasiklerini okumasını tavsiye etmişti!

Muş Lisesi öğrencisi Sıtkı Ay, resmî geçit töreninde, 23 Nisan 1964.

Mektup, okul yönetimi tarafından defalarca okunmuş,  gereği için ilgililere iletilmişti.

Okul koridorlarında bile komünizmin ayak sesleri duyuluyordu.   

Sansürcüler, ülkenin bekası için teyakkuzdaydı.    

Rus Yazar Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881), Atatürk’ün doğduğu yıl yaşama gözlerini yumdu, Cumhuriyetin 55. yılında ‘sakıncalı’ bulundu!

Kastamonu İl Millî Eğitim Müdürlüğüne ivedilikle teslim edilen mektup, köy öğretmeninin görev yaptığı Muş’a gönderilir.  Muş İl Millî Eğitim Müdürlüğü, olaya derhal el koymuş,  komünist faaliyetlerde bulunan öğretmeni görevden almak için millî seferberlik başlatmıştı.

Dönemin Muş Valisi Rasim Gezmiş, komünizme pabuç bırakacak bürokratlardan değildi. Milliyetçi Vali, Muş’a atandığında, 48  yaşında deneyimli bir bürokrattı.

Dönemin (1978) Muş Valisi Rasim Gezmiş, 1979 yılında Artvin’den Cumhuriyet Senatosu üyeliğine seçilmişti.

O yıllarda Rus demek, komünist demekti. Rus klasikleri, komünizm propagandasının araçları olarak görülüyordu. Her sabah mahmur gözlerle cadde ve sokaklar taranıyor,  ülkeye komünizmin gelip gelmediği yoklanıyordu.

Komünizm,  kırmızıyla özdeşleşmişti.

Balkonda çamaşır ipine asılı kırmızı kazak bile siyasi linç nedeniydi. 

Muş Valisi, Disiplin Kurulu’na, öğretmenin açığa alınması teklifinde bulunur.    Sıtkı Ay, teklifi kabul etmez. Vali,  öğretmenin  ‘şerh’ine  tepki gösterir, sen bu kitapları okudun mu, diye  çıkışır!

Anton Pavloviç Çehov (1810-1904) Yedi düveli bozguna uğratan ülkemizin tutucu bürokrasisinin tahammül edemediği Rus edebiyat dehası.  

 Öğretmen Sıtkı Ay, Vali Rasim Gezmiş’e hitaben şu konuşmayı yapar:

“Efendim, bu kitaplar her yerde satılıyor, hatta Ankara’da bile açıkta satılıyor. Mektuplar kişileri bağlar, yayın aracı değildir. Konu olan mektupta bir suç unsuru bulunmadığı kanaatindeyim.”

Öğretmen açığa alınmaktan kurtulur!

Arkadaşına Rus klasiklerini öneren öğretmeni cezalandırma girişimi, ‘komünizm propagandası’na dayandırılmak istenmişti. Bu, ülkede sıklıkla karşılaşılan akıl dışı uygulamalardan biriydi. ‘Sakıncalı’ bulunan bazı Rus yazar ya da şairlerinin, Bolşevik Devrimi’nden yıllar önce Çarlık sisteminin hedefi olmalarının, Türkiye’nin güvenliğiyle ilişkilendirilmesi, akla ve bilime aykırıydı.

Aleksandr Sergeyeviç Puşkin (1799-1837)

Sıtkı Ay, ‘Rus klasikleri’ dosyasından bir süre sonra  Muş (X)  YİBO  Müdürü hakkındaki  dosyanın görüşülmesi için toplantıya davet edilir.  

Dosyada, üç yıllık ihale yolsuzluğuna ilişkin bilgi ve belgeler  yer alıyordu.

Öğretmene göre, önceki kurul üyeleri görevi ihmal etmiş, yolsuzluğa göz yummuştu. Öğretmen, kararın altına  şu notu  düşer:   

“Soruşturmayı üç yıl boyunca savsaklayan ilgililer hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulsun.”

Cumhuriyetin eğitim kurumu YİBO’larla, kırsal alanda yaşayan çocukların eğitime erişimine olanak sağlanmıştı.

Öğretmenin, ‘şerhi’ kısa sürede ‘meyvelerini’ vermeye başlar!

Öğretmen, kısa bir süre sonra âdeta ‘sınır dışı’ edilir! Öğretmene, Gogol’ün, Puşkin’in, Çehov’un, Tolstoy’un, Dostoyevski’nin    hesabı sorulur!

Türkiye, Cumhuriyet’in 55. yılında, Rus  Edebiyat dehalarını savunan öğretmene tahammül edemeyen bağnazlığın denetimine girmiştir. 

Sıtkı Ay, Yozgat Sorgun’a sürülür.  Sürgün iptal edilir, öğretmen Diyarbakır’a atanır.

Vali Rasim Gezmiş, 14 Ekim 1979’da Artvin Cumhuriyet Senatosuna üye seçilir.

YİBO Müdürü,  parasına para katar, öğretmenlerin açlık sınırında yaşadığı koşullarda Ankara’da bir daire ve  otomobil sahibi olur!

Öğretmen Sıtkı Ay (1940), Cumhuriyetin başı dik, onurlu öğretmeni.

Öğretmen Sıtkı Ay mı, onun payına  da  12 Eylül darbesi sonrasında  Diyarbakır’da gözaltına alınmak düşer.  26 gün boyunca insanlık dışı uygulamalarla karşı karşıya kalır. 1982 yılı Mart’ında Pülümür Akdik (Köyü) İlkokulunda Gülsüm Yapalı’yla birlikte görev yaparken, meslekten ihraç edilir.

Tek varlığı, cebindeki 10 lira!

Onurlu yaşamanın da bir bedeli  var.

Sıtkı Öğretmen, 84 yaşındaki Ulu Çınarımız…

Başı dik, onurlu, gururlu…

İşte onun tek sermayesi.

(Pülümür Haber,  5 Nisan 2024)

Kaynak:

https://huseyincanerik.com/index.php/507-pulumur-akdik-koyu-ilkokulunun-tob-der-li-ogretmeni-sitki-ay-mus-ta-koy-ogretmenini-rus-gazabi-ndan-nasil-kurtardi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir