MEHMET ÖZDEMİR
Cem-Laurene Turhan’ın Düğününde Bir Kültüre Yolculuk
Heyecanımız dorukta. İlk kez, yabancısı olduğumuz bir kültürün gelenekleriyle şekillenen bir düğün törenine katılmak üzere başka bir ülkeye doğru yola çıkıyoruz. Gelinimiz Laurene, farklı bir coğrafyanın insanı; damadın ailesi ise tanıdık: baldızım Ayten ve bacanağım Nesimi Turhan’ın sevgili oğlu Cem. Bu özel buluşmaya tanıklık etmek için hazırlıklarımızı tamamlıyoruz.

Uzun ve yorucu bir yolculuğun ardından İsviçre’nin Sion kentine varıyoruz. Bir günlük dinlenmenin ardından, düğün öncesi günleri değerlendirmek üzere çevreyi keşfe çıkıyoruz. Gözümüze ilk çarpan şey, doğayla insanın uyum içinde yaşadığı düzenli bir çevre: üzüm bağlarıyla nakış gibi işlenmiş dağlar, kayısı ve elma bahçeleriyle bezeli vadiler…

Her karış toprağın özenle değerlendirilmiş olması, bu ülkenin doğaya duyduğu saygının sessiz bir ifadesi gibi.

Ve nihayet, düğün günü gelip çatıyor. Merakla törenin nasıl olacağını bekliyoruz. Usulca yerlerimize oturuyor, sessizce dinliyor ve izliyoruz. Sunumu yapan görevli, tahminimizin ötesinde uzun bir konuşma yapıyor; üstelik yabancı bir dilde. Biraz sıkıldığımızı inkâr edemem. Arada bir alkışlar ve gülüşmeler yükselince, güzel şeyler söylendiğini anlıyoruz. Zaman zaman birkaç cümle Türkçeye çevriliyor ama yetmiyor, duyguların tam karşılığına ulaşmak zor.

Sonra gelin ve damadın arkadaşları mikrofonu devralıyor. Onlar, Laurene ve Cem hakkında duygu ve düşüncelerini paylaşıyorlar. İşte o an, duyguların kapısı ardına kadar açılıyor. Alkışlar, gülüşmeler ve zaman zaman hıçkırıklarla karışan gözyaşları… İçimden geçiyor: keşke bizde de çengili-çalgılı, yüksek volümlü müzikler ve uzun takı merasimleri yerine böyle sade ama anlam yüklü törenler yapılsa. Ne kadar içten, ne kadar gerçek…

Bir süre sonra yemek ve eğlence için hazırlanmış salona geçiyoruz. Gece boyunca çeşitli gösteriler, oyunlar ve canlı müzik eşliğinde bu özel günü sonlandırıyoruz.

Cem ve Laurene’yi yürekten kutluyor, onlara mutlulukla dolu nice yıllar diliyoruz. Onlar erdi muradına, biz çıkalım kerevetine…




(İsviçre Sion, 26 Ağustos 2025)