MEHMET GALİK

Mehmet Galik

ZAMANA BAĞLI İBADET VE KUTSAL GÜNLERİMİZ

GAĞAN  KUTLAMASI

Gağan kutlaması,  Aralık ayının son 3 gününde yapılır.  Bu kutlama genelde eğlence ve hoş zaman geçirme şeklinde olur.  Aralık ayının bitimine 3 gün kala  evin içinde su dökülmez, odun kırılmaz.  Suyun dökülmesi durumunda yeni yılda sık sık sütün döküleceğine  inanılır. Odun kırıldığında, hayvanların  ayağının  kırılacağına inanılır. Bu üç gün içinde dileyen uygun bulduğu günlerde  en çok 3 gün oruç tutar.

Pülümür Kocatepe’de meşe alevinden ölülere armağan edilen yağlı hamur.

Gençler genelde son gün davul zurna ile kal (dede)  oynatarak yağ ve un toplar. Bunlarla  geleneksel zervet  yemeği yapılır. Hep birlikte yılbaşı kutlanır. Aileler yılbaşı gecesi yemek olarak zervet hazırlar. Zervet hamuruna iki farklı ağaç parçası konur. Bunlardan biri ailenin hayvan varlığını, diğeri tarımı temsil eder. Yemek sırasında hayvanı temsil eden ağaç dalını bulan  o yılki hayvanların,  tarımı temsil eden dalı bulan da o yılki tarım ürünlerinin sahibi kabul ediliyordu. Ağaç parçasını bulan, ailenin en şanslı üyesi sayılır.

Kocatepeli Zöhre Doğan ve Hatice Galik, bir sonbahar günü, ölüleri için, ocakta ateşe yağlı hamur atıyor.

Akşamdan büyüklerin görevlendirdiği biri şafak sökerken dereden veya evin yakınındaki çeşmeden su getirir, herkes yataktayken aile üyelerinin  üzerine  ve ahıra serper. Taze suyun bereket,  bolluk ve sağlık getireceğine inanılır. O sabah, sobayı yakan külü boşaltır,  ev yolunun sağına soluna döker. Külün, kötülükleri engellediğine inanılır.

Pülümür Kocatepe köylüsü, kardeşlik ve dayanışma ruhuyla bir arada.

GAĞAN  AYINDA EĞLENCE

Kal  Oynamak (Halk Tiyatrosu)

Gağan’da, gençler ailelerinden ayrı  düzenledikleri kal (qal, dede)  oyunuyla  eğlenir. Bunun için gençlerden biri yalnız kaşları ve gözleri görünecek şekilde kapalı kadın rolüne, biri de kadının çok yaşlı sakallı kocası rolüne girer.  Kal ve gençler, varsa davul zurna ya da başka bir çalgı eşliğinde  evleri dolaşır. Her mahallede genişliği müsait olan bir eve gelince davul çalmaya başlar. Bu evde toplanan herkes oynar.

Pülümür Kocatepe köyü

Bir ara birisi gelini kaçırmış gibi yaparak saklar. Oyuna dalmış  görünen  kalin  haberi olmaz. Birisi hey kalo, senin gelinini kaçırdılar, diye bağırır. Kal  çevresine bakar ki gelin gerçekten yok, belindeki palaskayı söker, çevresindeki gençlere vurmaya başlar. Palaska darbesi yiyeceğini anlayanlar kali başkasına yönlendirmek için kalo ben kaçırmadım, şu adam kaçırdı,  der. Kal da adamına göre davranarak dayak atar, gençlere canını acıtacak kadar sert vurur.  Kadın ve yaşlılara ya vurmaz ya da yavaş vurur.  Yeteri kadar eğlendiklerine kanaat getiren kal bayılarak yere uzanır.

(Soldan sağa) Hüseyin Özdemir, Ahmet Kalik, Dursun Akar,, 1974 yılında Kocatepe İlkokulunda sergilenen tiyatro gösterisinde. Fotoğraf: Ahmet Kalik arşivi

Davul zurna yeniden çalmaya başlar. Gelin (Fate)  gelir kalin  etrafında oynamaya başlar,  uyandırmak için eteğinini yüzüne sürer, ama uyandıramaz. Bunun üzerine seyirciler,  Fate’ye,  kulağına çişini yap, uyanır der.  Fate,  son çare olarak çiş yapar gibi görünerek kalin  üstüne çömeldiğinde kal uyanır,  halaya dâhil olur. İnsanlar biraz daha beraber oynayarak eğlenceyi sonlandırır.

Ev sahibi, gençlere akşamki eğlence için gerekli un ve yağ verir.

Pülümür Kocatepe köylüsü bir arada. Fotoğraf: Ayhan Esen

HIZIR AYI VE HIZIR ORUCU

Hızır orucu, Miladi takvime geçişe rağmen Rumi takvime göre tutulmaya devam edilen bir ibadettir.  Hızır ayı, bir aydır.  Bu ay  boyunca oruç tutulması diye bir  kural yoktur. İsteyen istediği kadar oruç tutabilir. Bu ayın  her haftası bir köye tahsis edilmiştir. Bu şekilde başka yerlerden Hızır lokmasına katılma  şansı doğmuştur. Haftası gelen  köyün sakinleri Salı, Çarşamba ve Perşembe günlerinde 3 gün oruç tutar.

Perşembe günü kurban kesilir, lokma dağıtılır.  Kavut tatlısı (Kavrulmuş buğdaydan elde edilen un, yoğurulur. Suda haşlanır. Ortası çukurlaştırılır. İçine tereyağı ve şerbet dökülür) verecekler en geç Perşembe günü  buğdayını öğütüp hazırlamalıdır.

Kocatepeli Zöhre Doğan ve Hatice Galik, kavut unu için, el değirmeninde kavrulmuş buğday öğütüyor.

Pirler, Perşembe günü kestikleri  kurbanı, o akşam  evde cem töreni varsa, törene katılanlara ikram eder.  Diğerleri kurban etini,   Cuma günü,  kavutun yanında konuklara  sunar.

Kavrulmuş buğdaydan elde edilen kavut unu.

Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece de genelde pirlerin evinde ya da mali durumu iyi olan birinin evinde cem töreni  yapılır.

Kocatepe köylüleri. Fotoğraf: İsmail Kırıkkaya

12 İMAMLAR VE MUHARREM ORUCU

12 İmamlar ve Muharrem  orucu, Hicri takvime göre tutulur.  12 İmam’dan dolayı  12 gündür.   Muharrem ayının 1. günü başlanır ve 13. gün aşure  yemeye hazır hâle geldiği saatlerde biter.  13. gün,  aşure pişinceye kadar tutulan birkaç saatlik orucun,  Kerbelada Hz Hüseyin’in de yanındakileri şehit eden  ordunun komutanı için tutulduğu kabul edilir.  Çünkü komutan, Hz. Hüseyin ve yanındakileri tutuklayıp Mekke’ye götürmeye geldiklerini sanmış, sonunda öldürüleceklerini anlayınca Hüseyin’in tarafına geçmiş ve o da öldürülmüş.

Muharrem orucunun en önemli özelliği,  oruç boyunca kan çıkarmamaya dikkat etmek,  et yememek ve su içmemektir.

Pülümür Kocatepe köyü

(Pülümür Haber, 20 Mart 2024)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir