PROF. DR. ŞÜKRÜ ASLAN, PÜLÜMÜRLÜ RESSAM MUSTAFA DÜZGÜN’ÜN ESERLERİNİ DEĞERLENDİRDİ

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Aslan,  Pülümürlü Ressam Mustafa Düzgün’ün eserleriyle ilgili bir yazı kaleme aldı.  Mustafa Düzgün’ün eserleri, 12-24 Mart tarihlerinde, İstanbul Cağaloğlu’nda   Bağımsız Sanat Vakfında sergileniyor. “Doğadan Kesitler” sergisinin  ilgi görmesi  bekleniyor.

Prof. Dr. Şükrü Aslan

MUSTAFA DÜZGÜN RESİMLERİ/SANATA İÇKİN  SOSYOLOJİ

PROF. DR. ŞÜKRÜ ASLAN

Sanatın, sosyolojiye konu olması büyük ölçüde modernizme özgüdür, çünkü Sosyoloji modern bir bilimdir. Fakat sosyalliklerin sanata konu olmasının tarihi, neredeyse sanatla yaşıttır. Yine de sosyoloji ve sanat arasındaki mesafe bugün de hâlâ bir ölçüde açıktır.

Sosyoloji, baktığı alanın bütün hâllerini göremez. Çünkü alan daima kültürel ve politik çeşitli perdelerle örtülüdür. Sanat çoğu kez bu perdelerdeki boşluklardan içeri sızan güneş ışınları gibidir. Böylece alan daha belirgin şekilde görülebilir. Bu yüzden sosyoloji, sanata muhtaçtır ve elbette tersi de söylenebilir.

Resim, sanat ve sosyoloji ilişkisinin, söz konusu ışıklar aracılığıyla izlenebildiği bir alandır. Fiziki ve toplumsal doğanın resmedildiği çalışmalardaki tahayyül ise bu temas halinin bir tür temsilidir. Başka bir ifadeyle tahayyül, sanatçının doğasına da işaret eder. Tam da Mustafa Düzgün’ün ifade ettiği gibi; ‘resim doğa değildir, sanatçının hayal gücü ile yarattığı kendi doğasıdır’. Oradan bakarak toplumsal doğayı da görebilirsiniz.

Ressam Mustafa Düzgün

Dolayısıyla çalışmaları kadar sanatçının hâli ve dili de önemli bir değişkendir. Sanatçı özellikle perdelerle kapatılmış bir sosyolojik alanın kendine özgü hâli ve dilinin bir parçası ise, sanat bir bakıma hem bütün dillerin yerini alır hem de sanatçının doğasına ve diline tercüman olur.

Mustafa Düzgün, Türkiye sosyolojisinde görünmez kılınan bir toplumsal coğrafyanın içinden gelmiştir. Biz, Mustafa Düzgün ile aynı toplumsal coğrafyanın farklı kuşaklardaki çocuklarıyız. Dolayısıyla o da öteki toplumsal coğrafyadan olmanın hemen bütün etkilerini yaşamıştır. Onun duyarlılıklarına sahiptir. Tam da bu yüzden resimleri, bu görünmez alana da bir ışık tutuyor. Bu coğrafyanın bir anlamda kaderi olan savaş ve şiddet ortamları, ekonomik, kültürel, politik kimliksel sebeplerle yerlerinden edilen kitlelerin göç öyküleri, kadına yönelik şiddet, toplumsal ayrımcılık, doğanın tahribi, çocukların sömürüsü gibi daha pek çok olgunun kendi doğasında yarattığı karşılığı anlatıyor.

İşte bu etkilerden dolayıdır ki son dönem resimlerinde diken, belirgin bir temadır. Daha önceki çalışmalarında işlediği yaralı manzaralar gibi. Hatta resimleri bir anlamda dikenli öykülerin dile gelmiş örnekleridir. Bu dikenli öyküleri resimlere işlenmiş olarak okumak; sosyolojinin ve sanatın nasıl birleştiğini görmek açısından da müthiş bir deneyimdir.

Mustafa Düzgün, Taşlıkta Dikenler

Mustafa Düzgün resimleri, aynı zamanda bir üyesi olduğu 68 kuşağının hâlini ve dilini de zihin dünyamızın içine taşır. Bağımsız Türkiye diyerek yola çıkanların umutlarını ve tahayyüllerini, yasaklı yollarda ve dikenli tellere takıldıkları yerde güvercin uçuşlarına yükleyerek anlatmıştır resimlerinde. Tesadüfe bakın ki tam da tarihimizin karanlık sayfalarından biri olan 12 Mart’ın yıldönümünde bir sergide, resimleriyle bu sosyolojiye özel bir mesaj gönderiyor.

Mustafa Düzgün elli yıldır resim yapıyor ve binlerce eseri bulunuyor. Bu coğrafyada yetişen az sayıda üretken ressamlardan birisidir. Eserlerinde olağanüstü bir emek ve muazzam bir birikim cisimleşmiştir. Bu eserleri kalıcılaştıran husus özgünlükleri ve içindeki sonsuzluk yeteneğidir. Buna “tüketilme sonsuzluğu” da denilir. Sanatçımızın bütün bu emek ve birikimi hem tarihe tanıklık ederek kendi mecrasında akıyor hem de yeni tanıklıklara yönelik bir davet içeriyor. Şiddetsiz ve sömürüsüz bir dünyayı kurmak isteyen kendi kuşağının tahayyüllerinin sesi olarak.

Ressam Mustafa Düzgün’ün “Doğadan Kesitler” konulu resim sergisi. 12-24 Mart tarihlerinde gezilebilecek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir