Ali Akkılıç, 89 yaşında bir Pülümürlü. Almanya’dan emekli olduktan sonra önce Erzincan’a, ardından Pülümür Mezra köyüne yerleşmiş. Mezra’daki toprak evi yıllar önce yıkılmış. Almanya’dan Türkiye’ye kesin dönüş yaptıktan sonra iki katlı modern bir ev yaptırmış. Eşi Emine Hanım’la birlikte yaşıyor.
1931 doğumlu. 90 yaşına girmesine az bir zaman kaldı. Onu otururken gören olmaz. Sabah gün doğmadan uyanır. Çok sevdiği oğlundan yadigâr ceviz ağaçlarının yanına âdeta koşarak gider. Cevizlerin bakımıyla ilgilenir. Bahçesini sular, ayrık otu ayıklar. Zorunlu olmadıkça kahveye gitmez. Köy ve kasaba dedikodularının dışında kalmaya özen gösterir. Bugüne kadar kimseyle en küçük sorun yaşamayan ender insanlardan…
Yaşamını çalışmaya, üretmeye adamış. Yaptığı işlerden para kazandığını söylemek güç.
Onun oturduğuna tanık olmak neredeyse olanaksız. Almanya’da edindiği çalışma disiplinini emekliliğinde de sürdürüyor. Bir iş için gittiği Bursa’da koronavirüs engeline takılmış, iki ay boyunca evden dışarı adım atamamıştı. Yakını Murat Güler’le birlikte geçirdiği birkaç ay yine yerinde durmadı. Murat’la birlikte yemek pişirdi, sofrayı topladı, bulaşık yıkadı.
Onu uzun bir aradan sonra Mezra köyündeki evinin önünde çalışırken görmek, hepimizi mutlu ediyor. Elde kürek, tarlada ter döken bu ağırbaşlı beyefendiye el sallıyoruz.
Pülümür Mezra köyünün ağırbaşlı, çalışkan ve üretken beyefendisiyle yeniden buluşmak üzere vedalaşıyoruz.
(Pülümür Haber, 26 Haziran 2020)