MEHMET ÖZDEMİR
Yöremizde (Tunceli-Erzincan) çokça anlatılan bir hikâye vardır. Hikâyeyi duymayanımız neredeyse yoktur. Hani şu ilkbaharda hayvanlarının yemi bittiğinden, onlara yem temin etmek için şehre giden adamın hikâyesi var ya, işte o hikâye…
Bilenler bilir, lakin merak edenlere hemen anlatayım. Kış bitmiş, bahar gelmiş, ama ne çare… Hâlâ kar çok. Hayvanlarının yemi biten bir köylünün bir an önce yem temin etmesi gerekiyor. Erzincan’a gidecek, ama o tarihte vasıta da pek bulunmuyor. Yolun bir kısmını yaya, bir kısmını araçla kat eder.
Erzincan’a kaç günde kaç günde ulaştığı bilinmez. Tek bilinen, Erzincan’a vardığında başka bir mevsim bulur karşısında. Karlar erimiştir. Ortalık günlük güneşliktir. Rivayet odur ki, köylü bu duruma aldanır, bir süre oyalanır. Bir süre sonra, bizim köye de bahar gelmiştir artık, diyerek yem götürmekten vazgeçer.
Köye döndüğünde iş işten geçmiş, hayvanlarının büyük kısmı açlıktan telef olmuştur. İşte böyle… Güzelim ülkemizin bir bölgesi kar kış içindeyken, başka bir bölgesi bahar bahçe anlayacağınız.
Görsellerimiz, aynı gün iki ayrı yerde çekildi. Bir kısmı Tunceli Pülümür’den. bir kısmı da İzmir’den. Bu fotoğraflar, Pülümür ve İzmir arasındaki iklim farkını ortaya koyuyor. . Fotoğraflar, Erzincan’a vardığında köyünde yaşanan kışı unutan köylünün pek de haksız sayılmadığını gösteriyor.