SITKI AY (EMEKLİ ÖĞRETMEN)
Sıtkı Ay, 1978 yılında Muş Millî Eğitim İl Disiplin Kurulu üyeliğine seçildi. Disiplin Kurulu’nun ilk toplantısı, Muş Valisi Rasim Gezmiş başkanlığında yapılır. Muş Valisi Rasim Gezmiş, Muş’a atandığı yıl, 48 yaşında deneyimli bir bürokrat ve devlet adamıydı.
Bir öğretmen hakkında hazırlanan soruşturma raporu, kurulda görüşülür. Soruşturmanın konusu, Muş’un Malazgirt ilçesinde görevli bir köy öğretmeninin, Kastamonu’da yatılı okuyan arkadaşına yazdığı bir mektupta, Rus yazarlarının kitaplarını okumasını tavsiye etmesiydi.
Mektup, okul yönetimi tarafından Muş Millî Eğitim Müdürlüğüne gönderilir. İl Disiplin Kurulunda soruşturma dosyası görüşülür. Vali Rasim Gezmiş, Disiplin Kuruluna, öğretmenin açığa alınması teklifinde bulunur. Kurul Üyeleri yapılan teklifi imzalar. Sıtkı Ay, teklifi kabul etmez. Vali, öğretmenin ‘şerh’ine tepki gösterir. Sen bu kitapları okudun mu, diye çıkışır. Öğretmen Sıtkı Ay, Vali Rasim Gezmiş’e hitaben şu konuşmayı yapar:
“Efendim, bu yazarların kitapları her yerde satılıyor, hatta Ankara’da bile açıkta satılıyor. Mektuplar kişileri bağlar, yayın aracı değildir. Konu olan mektupta bir suç unsuru bulunmadığı kanaatindeyim. Öğretmen açığa alınamaz.”
Toplantıya ikinci dosya ile devam edilir. Muş Yatılı Bölge Okulu Müdürü hakkındaki dosyanın görüşülmesine geçilir. Dosyada, üç yıllık alımlarda yolsuzluk yapıldığına ilişkin bilgi ve belgeler yer alıyordu. Vali, öğretmenin açığa alınmasını, ayrıca Savcılığa suç duyurusunda bulunulmasını talep eder. Öğretmen Sıtkı Ay’a göre, önceki kurul üyeleri görevi ihmal etmiş, yolsuzluğun katlanarak artmasına neden olmuştur.
Öğretmen kararın altına şu notu düşer:
“İlgili dosya, üç yıl neden ele alınmadı? Önceki Kurul Üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasını kurula arz ederim.”
Vali Rasim Gezmiş hiddetle, “Haddini bil! Kimi, bir Vali’yi mi suçluyorsun?” der. Öğretmen, “Efendim, ben isim değil, Kurul Üyeleri görevlerini ihmal ettiği için soruşturma açılmalıdır, derim.” karşılığını verir.
Vali Bey, hışımla toplantının bittiğini söyler, toplantı biter.
Öğretmen Sıtkı Ay, Millî Eğitim Müdürlüğüne çağrılır. İl Millî Eğitim Müdürü, “Hocam, Vali Bey seni toplantıda görmek istemiyor. Seni tebrik ederim. Sen haklıydın.” der
Sıtkı Ay, “Sayın Müdürüm, haklı olduğumu toplantıda söylemiş olsaydınız tebrik edilen siz olurdunuz. Muş öğretmenlerini temsil ediyorum. Seçilmiş kişi olarak, toplantılara katılacağım.” der ve çayını içmeden makamdan ayrılır.
Çok geçmeden, öğretmenin atamasının Yozgat iline yapıldığı, kendisine gizlice iletilir. Öğretmen Sıtkı Ay, Ankara’ya, Millî Eğitim Bakanlığına giderek, atamanın neden yapıldığını öğrenir. Bakanlık yetkilisi, atamanın Valilikçe istendiğini söyler. Öğretmenin Yozgat’a yapılan ataması durdurulur. Kendi isteğiyle Diyarbakır’a atanır.
Vali Rasim Gezmiş, 14 Ekim 1979’da Artvin Cumhuriyet Senatörü seçilir. Yatılı Okul Müdürü, Ankara’da bir daire ve otomobil sahibi olur. Öğretmen Sıtkı Ay ile Senatör Rasim Gezmiş ve daha nicelerinin yolu 12 Eylül 1980 sonrası kesişir.
Artvin Cumhuriyet Senatörü Rasim Gezmiş’le Öğretmen Sıtkı Ay’ın, aynı kaderi paylaşacaklarını kim, nerden bilebilirdi, NETEKİM!
(Pülümür Haber, 27 Nisan 2024)