MEHMET GALİK
Bu yıl kış mevsiminin büyük bir bölümünü Silivri’de geçirdim. Burası İstanbul’un merkeze uzak ilçelerinden biri. İlçe, nüfus yapısı ve yaşam tarzından dolayı tipik bir Trakya şehri. İstanbul merkezde Anadolu’nun muhtelif şehirlerinden göç yoluyla gelenler çoğunlukta. Silivri’de durum farklı. İlçe nüfusunun büyük çoğunluğunu, mübadele (değişim) yoluyla gelenler oluşturmakta.
Silivri’de, hemen her mevsimde tarihî yerleri ve sahilleri dolaşan turistlerle karşılaşmak mümkün. Ne var ki Anadolu’nun birçok yerinde olduğu gibi, burada da tarihî eserlerin kıymetini bilememişiz. Kale surlarından kalan küçük bir duvarın önündeki tabeladan, 1950’li yıllarda, duvarların ayakta kalan bölümlerinin sökülerek kaldırım taşı olarak kullanıldığını öğreniyoruz!
Silivri’nin sığ sahilleri, martı, sakarmeke, karabatak gibi kuşların doğal yaşam alanı. Kentin iç kesimlerinde halkın yem verdiği güvercinler çoğunlukta. Az sayıda serçe ve saksağana rastlamak da mümkün.
Yerli halkın çoğunluğunu, mübadele yoluyla Yunanistan’dan göç eden aileler oluşturuyor. Bir zamanlar tarımla uğraşan halk, talebin artması üzerine arazilerini parselleyip arsa olarak satmakta.
Silivri Belediyesi, ilçede güzel bir uygulamaya imza atmış. 2019’da seçilen MHP’li Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, ilçenin en güzel yerlerinde halka hizmet sunan kafeler açmış. Bu kafelerin açık alanlarındaki salıncaklarda çocuklar keyifli zaman geçiriyor.
Aileler, kafede sunulan hizmetlerden sembolik ücret karşılığında yararlanabiliyor. Kafelere ait alana, dışarıdan yiyecek getirmek serbest. Dileyen evinden yiyecek getirebiliyor. Silivri’deki özel kafelerde ortalama çay ücreti 10 lira, Belediye kafelerinde ise 1 lira!
Kafede sipariş ve ödeme kolaylığı da düşünülmüş. Görevli garson, siparişinizi telefon ya da tabletten mutfağa bildiriyor. Ödeme için kasa görevlisine masa numarasını söylemek yeterli.
Silivri Belediyesinin başlattığı uygulama, kamu hizmetlerinde toplumsal yarar ilkesinin önemini ortaya koyuyor.
(Pülümür Haber, 7 Nisan 2024)