Pülümür Yeşil Vadi Açık Hava Restaurantın yakınında yere yatan iki elektrik direği herkesin dikkatini çekiyor. Direklerin kardan zarar gördüğü anlaşılıyor. Sözü edilen direkler en az beş aydır olduğu yerde duruyor. Birinci direkte sokak lambası yok. İkinci direkte sokak lambası ve tellere dokunulmamış. Sokak lambaları, direklerin devrildiği Yeşil Vadi Açık Hava Restauranta kadar yanıyor. Erzincan-Pülümür kara yolunun ilçe girişi, Pancılas Restauranta kadar karanlıkta! Sokak lambaları yanmıyor. Pülümür’e Erzincan yönünden gelenler devrilmiş direkler tarafından selamlanıyor. Ecevit Mahallesi’ne doğru yürüyüşe çıkanlar, Ecevit Mahallesi’nden ilçeye gelenler o direklerin önünden geçiyor. Pülümür küçük bir ilçe… Pülümür’de görev yapan bürokratlardan o direkleri görmeyen kalmamıştır. Pülümür Çayı’na doğru yan yatan direkteki sokak lambası, gökyüzüne bakıyor. Pülümür-Erzincan kara yolunun kenarındaki direklerin değiştirilmesi, sokak lambalarının yakılması gerekir, değil mi?
Peki, Pülümür’de görev yapan yetkililer, bu duruma niçin duyarsız? Hanım Köprüsü’ne, Gelin Odaları’na, Pülümür Çayı’na duyarsızlıkları konusundan söz etmiyoruz bile… Gece vakti Pülümür Çayı’na akıtılan lağımı da bir yana bırakıyoruz. Son yıllarda türbe ticaretine verilen desteği de gündeme getirmiyoruz. Türbelere tarihî mekân tabelası konurken, bölgenin tarihi zenginliklerinden Pülümür Gelin Odaları, Pülümür Şelalesi ve kemer köprülerden bir levhayı esirgeyenlerin niyetini de sorgulamıyoruz. Bin beş yüz nüfuslu Pülümür’de, aylarca yerinde duran devrilmiş direkleri kaldırmak için ödeneğe mi ihtiyaç duyuluyor? Kamu görevi, köylülerin onardığı okul binalarının açılışına katılmaktan mı ibaret? Köy sofralarında boy gösteren milletvekillerine ne demeli… Milletin vekili olmak, temsil edilen ilde en küçük soruna bile kayıtsız kalmak mıdır? Devrilen elektrik direklerini yenilemeyen bürokratlar acaba ne iş yapar? Fazlasıyla mı yoğunlar? Direklerin kaldırılması için talimat vermek, çok mu zor? Hani özelleştirmeyle hizmet kalitesi artacaktı, ne oldu? Özelleştirilen elektrik dağıtımı yöneticilerine söz mü geçiremiyorlar? Fırat EDAŞ yöneticileri, mülki amirlerin talimatlarına meydan mı okuyor? O zaman il ya da ilçeyi yönetmenin ne anlamı var? Mülki amirler, yerel yöneticiler, siyasi parti temsilcileri bu durumdan hiç mi rahatsız olmuyor? Bakalım elektrik akımı kimi çarpacak? Anlaşılan, ‘özel’ elektrik, Pülümürlü bürokratların ve siyasilerin huzurunu kaçıracak!