
YILMAZ FIRAT

Pülümür’de Maç Heyecanı
23 Mart 1975. Fenerbahçe – Galatasaray maçı TRT 1’de canlı yayınlanacak. Maçı izlemeyi kafama koymuşum. Üstelik cebimde de param var. Hemen yola koyuldum. Mezra köyünden Kırmızıköprü’ye geldim ve Hıdır Toprak’ın odun arabasına, şoför mahalline oturup Pülümür’e doğru yola çıktım.

Kahvehanede Hayal Kırıklığı
Pülümür’e varır varmaz doğru Kürt Kamer’in (Kamer Gül) kahvesine yöneldim. İçerisi tıklım tıklım dolu; neredeyse tüm Pülümür orada toplanmış. Yaşım küçük olduğundan kahveye girmem yasaktı. Kapıdan girdiğimde, uyarıldım:
“Boro (Sarı), dışarı!”
Kahveye alınmadım.

İçeride maç çoktan başlamış, spikerin sesini duyabiliyorum. Dışarıda, cam kenarında aralıktan televizyonu görmeye çalışıyorum ama ne mümkün! Görüş yok. Umutsuzca kahveden uzaklaştım, Pülümür çarşısının yokuşunda etrafa baka baka yukarı doğru yürümeye başladım.

Beklenmedik Bir Şans
Kazım Ateş’in dükkânının karşısında, şu anda bakkal ve parti bürosu olarak kullanılan küçük bir dükkânda, sehpa üzerinde bir televizyon gördüm. Televizyonda maç vardı ve yoldan seyredilebiliyordu! Hemen kaldırımdaki kürsüye oturmuş olan bizim dişçi Mehmet Ali Dişçioğlu’nun yanına sokuldum. O tek başına maçı izliyordu. Usulca yanına yaklaştım, birkaç dakika izledim izleyemedim, bana dönüp uzaklaşmamı istedi.

Ayaktakiler (soldan sağa) Yılmaz Şen, Yavuz Şimşek, Alpaslan Eratlı, Mustafa Kaplakaslan, Osman Arpacıoğlu, Ziya Şengül.
Oturanlar (soldan sağa) Cemil Turan, Serkan Acar, Aydın Çelik, Ender Konca, Zafer Göncüler.
Biraz bakıştık. Ben de işaret parmağımla yanağıma dokundum. “Dişin mi ağrıyor?” diye sordu. Başımı onaylar gibi salladım. “İçeri geç,” dedi.
İkimiz muayenehaneye girdik ama benim aklım hâlâ maçtaydı. Arada bir sızlayan dişim vardı ama dayanılmayacak gibi değildi.
Muayenehane: Diş Tedavisi ve Maç Heyecanı
“Hangi dişin?” diye sorunca, sorunlu dişi gösterdim. Biraz kontrol etti, demir gibi bir aletle dişime vurdu, ardından morfini yaptı ve beni rahat bıraktı. Başladık ikimiz maçı izlemeye. Ben, “çabuk çekmesin de maçı sonuna kadar izleyeyim,” diye içimden geçiriyorum. Ne zaman,
“Uyuştu mu?” diye sorsa, hep “Hayır!” diye cevaplıyorum.

Ayaktakiler (soldan sağa) Şevki Şenlen, Mehmet Özgül, Nihat Akbay, Metin Kurt, Ali Yavaş, Muzaffer Sipahi.
Oturanlar (soldan sağa) Mustafa Ergücü, Fatih Terim, Mehmet Oğuz, Arif Kuşdoğan, Engin Verel.
İlk yarı bitti, ikinci yarı bir türlü başlamıyor. Dişçi başımda dolanıp duruyor. Sonunda maç başladı. Derken, bizim dişçi eline kerpeteni aldı ve ağzıma yöneldi.

Gol ve Diş: Aynı Anda!
Dişimi çekmesiyle Fenerbahçe’nin gol atması neredeyse aynı ana denk geldi! Kan içinde golü görmeye çalışıyorum. Golü 86. dakikada Aydın Çelik attı! Fenerbahçe’miz maçı 1-0 kazandı.
Kazanılan Maç, Kaybedilen Diş
Dişimi kaybettim ama o diş boşluğu, alt çene dizilimimde üst üste binmiş ön dişlerimin düzelmesine vesile oldu. Resmen ilkel bir ortodonti tedavisi gibi! Dişçi Mehmet Ali Dişçioğlu’na rahmet diliyorum…
(Pülümür Haber, 9 Nisan 2025)