(Pülümür Haber)
Bundan yaklaşık 40 yıl önce, Pülümür Gökçekonak köyünde ‘kaybolan’ 4 keçinin ‘faili’ ortaya çıktı! 1984 yılı kışının eşiğinde, Boriz ve Cerdu bölgesinde otlatılan keçilerden birkaçı ortadan kaybolmuş, kısa bir süre sonra kurtlara yem olmuştu. Keçilerin, çobanlığa isyan eden sahibi Turabi Doğan tarafından kurtlara âdeta ikram edildiği ortaya çıktı!
Pülümür Gökçekonak köyünde bundan tam 40 yıl önce 4 keçi ve bir koyun ‘kayıplara’ karışmış, kısa bir süre sonra üzücü haber gelmişti. Keçilerin tamamı kurtlara yem olmuş, koyun ise yaralı hâlde kurtulmayı başarmıştı.
Olay, 40 yıllık aradan sonra nihayet aydınlandı. Turabi Doğan, kentte öğrenim görmeyi umut ederken, babasının keçi sürpriziyle karşılaştığını, bunun üzerine büyük şok yaşadığını belirtiyor. Doğan, çobanlık görevinden dolayı eğitim hakkından yoksun kalışına isyan ettiğini, keçileri otlatırken kurtları aklına bile getirmediğini savunuyor.
Turabi Doğan’ın öyküsü özetle şöyle:
Gökçekonaklı Turabi, eve yorgun argın gelir, geleceğe ilişkin güzel düşler kurardı. Başını yün yastığa koyduğunda, farklı bir dünyaya yolculuğa çıkardı.
Babası Nuri Doğan, 1983’te köye dönmüş, köy işlerini düzene koymak için kolları sıvamıştı.
Turabi, Almanya’dan dönen babasının sürprizinden habersizdi.
Nuri Doğan’ın Alman arkadaşı Dr. Paul Jung, yaz tatillerinde Gökçekonak’a gelir, aileye konuk olurdu. Dr. Jung, fotoğraf makinesini yanından ayırmaz, Gökçekonak köylüsünün yaşamından bazı kesitleri kayıt altına alırdı. Türkçe konuşan Alman, Zazacayı öğrenmek için çaba gösterirdi. Alman konuk, işlerinde köylülere yardım ederdi.
Doğan ailesinin iki katlı taş yapısında günün yorgunluğu atılır, dostluğa kadeh kaldırılırdı.
Kırmızıköprü, Gökçekonaklı Turabi’nin Paris’iydi. Eline harçlık geçtiğinde kasabaya gelir, ufak tefek harcamalar yapardı.
Halk Lokantası, bir Kırmızıköprü klasiğiydi. Denizli mutfağında yetişen Mustafa Fırat’ın işlettiği lokantanın penceresinden iştah açıcı yemek kokuları yayılırdı.
1984 yılıydı. Turabi, Kırmızıköprü’nün tadını çıkarırken, acıkmıştı. Halk Lokantasına gitti. O gün yeterli parası olmadığından, az çorba istedi. Çorbayı azar azar kaşıklarken, ekmeğe yüklenmişti.
Mustafa amca, az çorbaya iki sepet ekmeği feda ettiğini anladığında iş işten geçmişti. Lokantadaki masaların çoğu doluydu. Kırmızıköprü’nün sevinç kaynağı Mustafa Fırat, az çorbayla fırıncılara çalışan çocuğa seslenmişti:
“Gökçekonak’tan sen, Meçi’den H., beni iflas ettirdiniz! Arkadaşlar, iflas ettim, kalkın lokantayı kapatıyorum!”
Nuri Doğan, Almanya’dan döndükten bir süre sonra, kent hayali kuran oğluna sürpriz yaptı. Çok sayıda keçi satın alarak, oğluna teslim etti. Gökçekonaklı çocuk, keçi ‘sürprizi’nden dolayı derin bir sarsıntı geçirmiş, yaşadığı düş kırıklığının etkisinden uzun süre kurtulamamıştı.
Küçük yaşta çobanlığa mahkûm olma duygusu, umutsuzluğa neden olmuştu.
Keçilerini köyün doğusundaki Boriz, Cerdu bölgesine götürdüğünde kışın habercisi kar, insan soluğuyla eriyecek kadar azdı. Sürüde keçilerin yanı sıra koyunlar da vardı. Koyun sayısı, keçilerden azdı.
Turabi, kendisini köye hapseden bu sevimli hayvanlara öfke duyuyordu.
Keçiler palamutlarla karın doyuruyordu.
Bazı keçiler uzaklaşmıştı. Turabi uzaklaşan keçilere aldırış etmedi. Sürüden ayrılan keçilerden dördü kurtlara yem olmuş, bir koyun yaralı hâlde eve ulaşmayı başarmıştı.
Turabi Doğan, keçilerini kurda yem ettikten yıllar sonra askere gitti. 1992’de tezkere alan delikanlının köyde kalmaya niyeti yoktu. Bir gün üstünü başını topladı, yola düştü. Pülümür köylerinden kente gidenlerin, hedefi İstanbul’du.
Turabi de İstanbul’a gitti.
Gelenek değişmemişti.
Yedi Tepeli Şehir’de 12 yıl çalıştıktan sonra Bursa’ya yerleşti.
20 yıldır Bursa’da otomotiv sektöründe çalışıyor.
Onun, aç kurtlara yaptığı ikramın üzerinden tamı tamına 40 yıl geçti.
İyi yürekli insanların yaşadığı Gökçekonak, 1994’te insansızlaştı.
Taş yapılar yerle bir oldu.
Boriz, Cerdu ve Lonu’da yiyecek arayan kurtlar hep eli boş döndü.
Nuri Doğan, 21 Ağustos 2022’de yıldızlara kavuştu.
Toprağa karışan yapıların kalıntılarında tanımsız acı ve sevinçler saklı…
Gökçekonak mı, bir kuşağın acı ve sevinçlerini bağrında saklamaya devam ediyor.
(Pülümür Haber, 22 Nisan 2024)