Asliye Hukuk Mahkemesi yargıcı, bir arazi davasında ‘bilirkişi’ olarak görevlendirilen Orman İşletme yetkilisine sorar:
“Bu ağaçlar kaç yaşında?”
‘Bilirkişi’, ağacın gövdesine dokunur, yaprağını koklar, çevresinde dolanır. Kısa bir süre düşündükten sonra yanıt verir:
“Efendim, ben İmam Hatip mezunuyum, ağaçların yaşı hakkında bilgim yok.”
Doğa cenneti Pülümür’de, 1980’li yıllarda ceviz ağaçlarına âdeta kıyım uygulanmıştı. Kıyımın sorumlularından bazıları göreve devam ediyor. Ağaçların yaşını bile kestiremeyen cehalet, yüz yıllık ceviz ağaçlarına ‘kereste’ muamelesi yapmıştı. Koruma altına alınması gereken ağaçlar, koltuğundan bile kalkmayan Orman İşletme yetkililerinin sahte raporlarıyla âdeta yok edilmişti. O raporlarda imzası olan Orman İşletme şeflerinden A.Y. A’nın hâlâ aktif görevde olması, doğaya kıyanlara niçin yasal yaptırım uygulanmadığı sorusunu akla getiriyor.
Pülümür ormanları, yangınlar ve bilinçsiz kesimlerden fazlasıyla etkilendi. Anıt ağaçlar, yaşanan bu olumsuzlardan payına düşeni aldı. Pülümür dernekleri, yayla ve meraların hayvan sahiplerine kiralanmasının olası etkilerine dikkat çekti. Yayla ve meraların kiralanması, anıt ağaçların varlığı için de risk oluşturuyor. Özellikle yüksek kesimlerde yetişen ardıç ağaçlarının yakılması, bölgenin doğal zenginliklerine büyük zarar veriyor. Ardıç yakma ‘özgürlüğü’, Türkiye adına üzüntü verici uygulamalardan biri olarak değerlendiriliyor.
Anıt ağaçlar, tarihsel ve doğal zenginlik kaynağı, geçmişle gelecek arasında örülen bağdır. İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi (E) Prof. Dr. Ünal Asan, anıt ağaçların doğa tarihini ve iklim değişimlerini aydınlatmadaki önemine dikkat çekiyor:
“Ağaçların enine büyümeleri sırasında oluşturdukları yıllık halkalar, ait oldukları yılın meteorolojik olaylarını da yansıtıyor. Ağaçlarda, sıcak ve bol yağışlı geçen yıllarda geniş halkalar, kurak geçen yıllarda ise dar halkalar oluşur. … Yüzyıllarca yaşamış bir ağacın yıllık halkalarında yapılan dendrokronolojik (ağaç halkaları ile tarihleme) gözlemler sonucunda, o yöreye ait periyodik iklim değişmelerine ilişkin bilgi almak mümkün olmaktadır. Bu anlamda anıt ağaçlar doğa tarihini aydınlatma ve geçmişi bilimsel olarak inceleme açısından büyük önem taşıyan kaynaklardır.”
NE YAPILMALI
Pülümür’deki anıt ağaçlar, halkın desteğiyle kısa sürede belirlenebilir. Köylerdeki meşe, yaban armudu, ceviz, alıç vd. ağaçlar kayıt altına alınmalı. Ormanlık alanlar, yayla ve meralarda anıt ağaç varlığını araştırma çalışmaları başlatılmalı. Kiralanan yayla ve meralardaki anıt ağaçlar, kiracılara zimmetlenmeli. Görevliler, söz konusu alanları belli aralıklarla denetlemeli.
644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 13/A maddesiyle anıt ağaçları belirleme yetkisi, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğüne tanınmıştır. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, Pülümür başta olmak üzere, Tunceli genelindeki anıt ağaçları belirlemek için harekete geçmeli ve zaman geçirmeksizin koruma altına almalıdır.
Kaynakça: https://www.cnnturk.com/2008/yasam/diger/09/08/anit.agaclar.iklim.arsivi.yapiyormus/492791.0/index.html Erişim: 17.05.2020.
https://www.emu.edu.tr/tr/haberler/haberler/daude-anit-agaclar-hakkinda-seminer-gerceklestirildi/1206/pid/1714 Erişim: 17.05.2020.
(Pülümür Haber, 17 Mayıs 2020)