HAKKI KOÇ
Saatlerce uzaklıktaki yayladan köye gelmiş, gizlice bacadan içeri girmişlerdi. Evde misafirler için saklanan kesme şekerleri ceplerine dolduran iki kardeş, yaylaya geri dönmüştü. İki çocuğun, kendi evlerine yaptığı bu tatlı baskını kimsenin ruhu bile duymamıştı.
Kesme şeker eylemini gerçekleştiren Özer ve İlyas Pınar, Pülümür Kocatepeli Hatun ve Hıdır Pınar çiftinin çocuklarıydı. 1968 yılında kopan kar kütlesinin altından kurtulmayı başarmışlardı. Pınar ailesinin iki katlı binasını yutan çığ, aile bireylerinden yedisini yaşamdan koparmıştı. Beş kişi sağ kurtarılmıştı.
İlyas’ın sağ kolu, çığ sırasında devrilen sobanın altında kalarak yanmıştı. O zaman dokuz yaşındaydı. Geç saatlerde kurtarılmış, ertesi gün Elazığ’da tedavi altına alınmıştı. Doktorlar, yaralı çocuğun sağ kolunu kesmişti.
Hatun (anne), Hıdır (baba), Leyla (babaanne), Ali (dede), Hatice, Ali ve adı henüz konmamış bebeğin ölümüyle sonuçlanan çığ felaketi, XIII. Dönem Tunceli Milletvekili ve Millet Meclisi Başkanlık Divanı Kâtip Üyesi Kenan Aral tarafından TBMM gündemine taşınmıştı.
İlyas, kolu kesildikten bir süre sonra Erzincan’da yaşayan dayısı Habip Sert’in yanına götürülmüştü. Erzincan Lisesi 2. sınıf öğrencisi, köylüsü Mehmet Galik o zaman İlyas’ın dayısının evinde kalıyordu.
İlyas, tek koluyla oyun oynayacak kadar iyileşmişti.
Çığdan İlyas, Hüseyin, Özer, Hatun ve Rıza kurtulmuştu.
İlyas, Elazığ’da Yatılı İlköğretim Bölge Okulunda öğrenim gördükten sonra 1980’li yılların başında Almanya’ya geldi. Ağabeyi Hüseyin Pınar’ın yanına gelen İlyas, yaşama tutunmak için büyük mücadele verdi.
Ağabeyi ve okul müdürü bir Alman’ın desteğiyle eğitim gördü. Trier Üniversitesinden mezun oldu. İsletme ve Turizm dalında doktora yaptı.
Yakınım ve köylüm Dr. İlyas Pınar’la Kocatepe İlkokulunda birlikte okuduk.
Almanya’da kamu yararına çalışan kurum ve derneklerde görev aldı.
Bir süre önce rahatsızlanmış, Städtische Kliniken Mannheim’de tedavi altına alınmıştı. Annem Hediye Koç, kendisine moral vermek için Zazaca dua ederdi. Tedavi gördüğü hastanedeki son ziyaretimde, “Vakit geçmiyor, çocukluğumu, köyü hatırlayarak vakit geçiriyorum.” demişti.
Zorluklarla mücadeleyle geçen güçlü yüreği son bir kez çarptı.
Çocukluk arkadaşım, akrabam ve değerli dostum Dr. İlyas Pınar‘ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyorum. Başta değerli eşi Esma Hanım, sevgili çocukları Rüya ve Güney olmak üzere, Pınar ailesine, dostlarına, sevenlerine ve Kocatepelilere başsağlığı ve tükenmez sabırlar dilerim.
Hakk’ın rahmeti üzerine olsun!
57 yıl önce, çocuk yaşta kaybettiğin annen, baban, babaannen, deden ve kardeşlerinin; kansere yenik düşen kardeşin Özer’in yanında rahat uyu…
Doğal yıkımlardan ve acılardan uzak…
(Almanya, 6 Ocak 2025)
Hakkı Amca, iyi ki varsınız gerçekten. İyi ki.
Sevgili Hakkı, yüreğine ve emeğine sağlık. Tespih gibi bir yazı dizisi.
Yılların acısını, tüm detaylarıyla islemen ayrı bir güzelliktir.
Biz de başsağlığı ve tükenmez sabır diliyoruz, aile ve sevenlerine.