KÖKLER DİZİSİ
YILMAZ FIRAT
(ORMAN MÜHENDİSİ)
1979’da televizyonda Kökler dizi yayınlanıyordu. Tek kanallı, siyah beyaz TV dönemi. Haftada bir bölüm yayınlanıyor. Dizide, Afrikalı bir ailenin tutsak edildikten sonra Amerika’da köle edilmesi konusu işleniyordu.
Pülümür Lisesinde öğrenciyim ama diziyi izlemek istiyorum. Kaldığımız öğrenci evinde TV ne arasın. Kahvehanelerde var ama yaşım küçük olduğundan ancak kaçak girip izleyebilirim.
Memlekette sıkıyönetim var.
Bir gün Kökler dizisini izlerken kahve basıldı. Jandarma kimlik kontrolü yaptı. 7-8 kişi bir masada kumar oynuyordu. Ben de bir köşeye sinmiş, dizi izliyorum. Kimlik kontrolü sonucu, kumar oynayan 4 kişi ve beni alarak cemseyle Pülümür İlçe Jandarma Bölük Komutanlığına götürdüler. Bu çocuğu bırakın, diyenler oldu. Komutan karar versin, dediler.
Nezarethaneye kapatıldık. .
Günlerden Cuma’ydı.
O sırada komutan yoktu, Pazartesi günü geleceği anlaşılıyordu. Aç susuz üç gün geçirdik.
Pazartesi sabahı bir bağırtıyla uyandım. Annem, karakolun önünde kıyametleri koparıyor. Hemen beni savcılığa çıkardılar.
Pülümür Cumhuriyet Savcısı (Bekir Can?) dizi izlerken alındığımı öğrenince açık adresini alın, bırakın dedi. Serbest bırakıldım. Çok korkmuş, perişan olmuştum. Bir hafta sonra diziyi nerede izleyeceğimi düşünürken kapı çaldı. Kapıyı açtım, karşımda polis! Yılmaz Fırat burada mı, diye sordular, benim, dedim.
Bizimle geliyorsun, savcı bey çağırıyor, dediler. İçimden, eyvah sorgulanacağım herhâlde, diye geçirdim. Korku ve telaştan ağzım kurumuştu. Polis nezaretinde bir yere vardık, zile basıldı. Kapı açıldı. İçerden bir ses, “Yılmaz gel, senin dizin başladı” demez mi!
Oldukça çekingen hâlde içeri adım attım. Odaya girer girmez kapının dibindeki kanepenin ucuna oturdum. Kalbim nasıl atıyor, anlatamam. Savcı bey, polislere, “Dizi sonunda gelin Yılmaz’ı evine bırakın.” dedi ve kapıyı kapattı.
O korku ve heyecandan olsa gerek, gerisini hatırlamıyorum…