(Pülümür Haber)
Eğinli üç Kuvayı Milliyeci… Eğin Yerli Bölüğü’nde görevli milis jandarmalar. Eğin’in Abrenk (Kemaliye Harmankaya) köyünden İsmail Somuncu (Hacıbaba), Ağıl köyünden Musa Gedikoğlu (Ağa) ve Bağıştaş köyünden Bayram… 22 Eylül 1921’de, İliç Çöpler köyü yakınlarında bir eşkıya takibinde şehit düşerler.
Üçü şehit düştüğü yerde toprağa verilir.
Abrenkli Kurtuluş Savaşı şehidi İsmail, İstiklal Madalyası sahibi. Şehidin madalyası ve çizmeleri, torunu İsmail Somuncu’ya emanet.
İsmail Somuncu, Tunceli Öğretmen Okulunun ilk mezunlarından (1965).
Şehitlerin gömülü olduğu İliç Çöpler köyünde siyanürle altın madeni çıkarılması, İsmail Öğretmen’i rahatsız eder. Öğretmen, 13 Şubat’ta yaşanan faciadan yaklaşık beş yıl önce, kendi el yazısıyla yazdığı bir mektubu bazı siyasilere ve yayın organlarına gönderir. Bazı sosyal medya hesaplarında tek tük paylaşılan yazı, kimsenin ilgisini çekmez!
İsmail Somuncu, mektupla da yetinmez, iptal davası açan köylüler arasında yer alır.
Kurtuluş Savaşı şehidi Eğin Abrenkli İsmail’in torunu İsmail Somuncu’nun yaklaşık beş yıl önce kaleme aldığı mektupta şu ifadelere yer veriliyor:
İliç’in Çöpler köyünün toprağına, üç şehidin teni ve kanı karıştı. O toprağı siyanürle kirletmeyin!
Benim dedem 1921 de “Eğin Yerli Bölüğü”nde milis jandarması iken, bir eşkıya takibinde, İliç’in Çöpler köyü yakınında bir yerde, üç asker ile birlikte vurularak şehit düşmüş. Ölüsünü o topraklara gömmüşler.
Eğin’in Abrenk köyünden Hacıbaba İsmail, Ağıl köyünden Ağa ve Bağıştaşlı Bayram’ın kanlarıyla suladığı o toprakta şimdilerde, emperyalist talancılar asitle altın arıyor.
Aaaah!… Bilmeden gelip gidip bastıkları bu topraklar, 1921’in 13 Nisan günü şehit düşen üç fidanın sessizce yattığı yerdir…
Dedem ile Ağıl köyünden Ağa’nın ve Bağıştaşlı Bayram’ın kanlı teninin üstünden göklere doğru yükselen o tümsekten her gün bana bir ses gelir, boğazımda düğümlenir:
“Oğul, oğul!
Düşüp tenimi gömdüğüm, al kanımla suladığım bu toprağı, emperyalist talancının yeşil kâğıt dolarına tamah edip veresiniz, bütün Fırat havzasını asitle kirletesiniz, diyerek mi kurtarmıştık?
Boşuna mı o toprağın uğruna şehit düşmüştük?
Bre oğul, bu ne iştir, anlamadım…
Hangi çılgın sana zincir vurdu, şaştım!
Hangi para kutsal vatan toprağını satın aldı?
O dağlarda boşuna mı şehit düştüm?”
Şehit İsmail’in Torunu
İsmail Somuncu
(Pülümür Haber, 21 Nisan 2024)