GÜLHANIM KILIÇKAYA (1932) VE KIZI GÜLTEN ÖZDEMİR -COLLAGE

MEHMET ÖZDEMİR

Erzincan Kılıçkaya köyünde  boy veren   ıhlamur ağaçları,  sevinç ve gözyaşlarını  kim bilir kaç yıl daha saklayacak? Ihlamurun yaşam süresi,  bin yılı bulabiliyor. Kılıçkaya’nın sevinç  ve hüznünü bugünlere taşıyan  iki ıhlamur ağacından biri 75, diğeri ise yaklaşık 45 yaşında.

Peki bu ağaçları Kılıçkaya’da toprakla kim/kimler ve  ne zaman buluşturdu?

ÇANTADA TAŞINAN FİDAN

Kılıçkaya köylüleri,  1930’lu yıllarda bölgede yaşanan yağma eylemlerinden olumsuz yönde etkilenir. Kılıçkaya, komşu kentten köye  yönelen ‘kol faaliyetleri’nden zarar  görür.  Bazı köylüler,  soyguncuların  göz göre göre sürüp götürdüğü   hayvanlarını  gözü yaşlı seyretmek zorunda kalır. Sadece hayvanlar mı, tahıl ambarlarını boşaltanlara da ses çıkaramazlar.

Erzincan Kılıçkayalı Mehmet Kılıçkaya (1896-1989)

Tahıl ambarları boşaltılan bazı aileler, eşkıyaya yardım etmekle suçlanır  ve  zorunlu iskâna tabi tutulur.

Aileler, sürgünden   eli boş dönmez.  Aralarında bir ıhlamurun da yer aldığı meyve fidanlarıyla memlekete dönerler. Ihlamur fidanı, 1950 yılında Erzincan Kılıçkaya köyünde toprakla buluşur. Elverişsiz iklim, ıhlamuru kuruma noktasına getirir.  

 Fidanı,  Erzincan’ın dondurucu  soğuğundan  korumak için bebek gibi sarıp sarmalarlar.   

Ihlamur, bir süre sonra Erzincan’ın verimli toprağında  sert iklimle barışır.

Boy verir,  ıhlamur…

Aradan yıllar geçer.

Gülhanım Kılıçkaya (1932), Erzincan Kılıçkaya köyünde kızı Gülten Kılıçkaya Özdemir’le

 Erzincan Kılıçkayalı Gülhanım Kılıçkaya, o günleri şu sözlerle anlatıyor:

“Yıllar sonra amcamın ıhlamuru büyüdü, gelişti,  mahsul vermeye başladı. Kendisinden rica ettim, şayet kökünden yeni bir filiz çıkarsa bana vermesini istedim. Amcam,  kızım bu ağaç buranın soğuğuna pek alışık değil, ben çok zorlandım ama sana ilkbahara bir filizini veririm,  dedi. Sonra bana ıhlamurla birlikte zeytin ve incir fidanı getirdiklerini ama onları kışın donmaktan kurtaramadığını anlattı.”

(Arka sıra, sol başta) Gülhanım Kılıçkaya’nın eşi Musa Kılıçkaya (1924-1999), arkadaşlarıyla

Ihlamurun öyküsünü gururla anlatıyor, Gülhanım Kılıçkaya,   Şimdi zaman zaman gölgesinde dinlendiklerini, misafirleriyle  çay-kahve içtiklerini dile getiriyor.  

1950 yılında Balıkesir’den çanta içinde getirilen ıhlamur fidanı, Erzincan Kılıçkaya köyünde gökyüzünün maviliklerine öpücükler konduruyor

 Ihlamur  çiçeği,  Temmuz’un ilk günlerinde toplanır. Vaktinde toplanmayan çiçek işe yaramıyor. 

Kılıçkaya’nın anıt ismi Gülhanım Kılıçkaya,  ıhlamur çiçeğini vaktinde toplayamadıkları için hayıflanıyor.

Erzincan Kılıçkaya köyünde mavi gökle buluşmaya kararlı iki ıhlamur ağacının gölgesinde  büyüyor  umutlar…  90 yaşındaki Gülhanım Kılıçkaya’yı dinlerken  can sıkıcı atmosfer dağılıyor. Zor günlerde insanı ayakta tutan dirençle düşüyoruz yola…

Gülhanım Kılıçkaya (1932), kızı Gülten Kılıçkaya Özdemir’le ıhlamur ağacının gölgesinde
Ihlamur ağacı, zor günlerde ayakta kalma çabasının ürünü
Erzincan Kılıçkaya köyü
Erzincan Kılıçkaya köyü

(Pülümür Haber, 7 Ağustos 2022)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir